Kendi adıma son zamanlarda en çok kafa yorduğum şeylerden biri haline geldi bu konu. Neden artık bütün iletişim ve ilişkilerimiz aşağılama üzerine kurulu?

İç rahatlığıyla sırrınızı ya da kendinizi anlatabildiğiniz kaç arkadaşınız kaldı gerçekten? Eğer bu soruya olumlu bir cevabınız varsa o kadar şanslısınız ki. Benim sadece bir tane. Ama insan ilişkilerindeki paranoyaklık seviyem sebebiyle, onunla bile olumlu şeyleri paylaşırken acaba yanlış anlaşılır mıyım diye korkuyorum.

Dedikodu kavramı, yanlış olmaktan çıkarak, tamamen uğruna buluşulan bir arkadaşlık aktivitesi haline geldi. Kendimize ayırdığımız vaktin katlarca fazlasını diğer insanların hayatlarını, yanlışlarını konuşarak ve onları aşağılama yoluyla kendimizi daha iyi hissetmeye çalışan canlılar haline geldik. Peki ya neden?

Sosyal medya’nın iyi ya da kötü herkese, iyi ya da kötü bir ses vermiş olmasının bu konuda payı büyük. Facebook, Twitter veya Instagram hesapları olan herkes, sayısız kitlelere bir kaç tıkla ulaşıp, bu ulaşım kolaylığı ve paylaşımlar sebebiyle haklarında söz sahibi olduğunu zannediyor. Ve bu noktada çağımızın en büyük hastalığı başlıyor; “cyber bullying“; yani sanal zorbalık. Bu konu tamamen kontrolünü kaybettiğimiz, kalp kırıcı, bazen intihara sebebiyet verebilecek kadar tehlikeli ve yaygın. Sadece yapabildiğimiz için biri ya da birileri hakkında acımasızca yorumlarda bulunup kendimizi tatmin etmeye çalışırken (ki bu en çirkin kısmı), bu biri ya da birilerini belkide derinden yaralıyoruz. Tekrar sormak istiyorum. Peki ya neden? Biz neden böyle çirkinleştik?

Sosyal medya hesaplarının kullanım yaygınlığıyla birlikle doğan sosyal medya fenomenliği bu konuda benim en çok kafamı karıştıran nokta. Çünkü bazı insanların ortaya bir sermaye koymadan, becerileri ile ilgi toplayıp, sevdiği bir özelliğiyle para kazanabilme lüksü beni çok mutlu ediyor. Ama diğer taraftan youtube, instagram, snapchat gibi uygulamalar üzerinden hesapları sadece insan aşağılamak ve hakaret etmek üzerine olan sosyal medya fenomenleri mevcut. Ve gerçekten çok fazlalar. 13 yaşında bir çocuk düşünün, giriyor bakıyor, bir grup insan bu platform üzerinden insanlar hakkında aşağılayıcı konuşarak hakaret ederek ve eleştirerek para kazanıyor. Bu durum o çocuğun kafasına hakaret etmeyi ve aşağılamayı bir meslek olarak yerleştiriyor. İşte bu gerçekten iğrenç!

Benim katlanamadığım tam olarak bu. Kötü bir karakteri, hakareti ve aşağılamayı normalleştirmek, hatta meslekleştirmek! 

Bir şarkıcıyı, bir ünlüyü gerçekten seven, hayranlık duyan genç yaşta insanların, onların hayatlarında olan bitenler yüzünden birbirlerine ve ünlüler hakkında o sosyal medya hesaplarında yazdıkları şeyler… Başkasının hayatını bu kadar sahiplenip, çirkinleşmesek bari?

Aslında bu kadar uzağa gitmeye gerek yok. Ben henüz 26 yaşındayım ve son 6 senede, neredeyse bütün arkadaşlıklarım çekememezlik hastalığına kurban gitti. Ve bunun için sizin ünlü olmanıza, çok büyük bir başarınız olmasına gerek dahi yok. Dürüst olmanız yeterli. Neden mi? Kimse gerçekleri duymak istemiyor. Sizin bir arkadaş ya da aile bireyi olarak herkesin gözündeki göreviniz, onlara kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlamak ve genel geçer kavramlara uymak. Yakın arkadaş çevrem ve ailemin içinde bile yaşıyorum aşağılanma çabasını. Bundan ne tür bir zevk alıyor olabilirler, o kısmı henüz çözemedim.

Bütün bu hadsizlik ve vakit kaybı içerisinde, tamamen kişisel gelişimi eksik bireyler olarak yetiştiğimiz kesin. Bazı insanlar bütün bu düzen ve sahteliğe ayak uydurabiliyorken, ben gibi bazılarımız da insanlardan uzaklaşıyor. Yeni insanlarla iletişimde zorlanan bireyler haline geliyoruz. Bir son bulma ihtimalini çok muhtemel görmesem de, sevdiğim herkese ve gelecekteki çocuğuma bütün bunların ne anlama geldiğini anlatmak için elimden geleni yapacağım.