Öncelikle şu konuda anlaşalım istiyorum. Hepimizin sahip olduğu bir günlük enerji mevcut. Bu enerji kişiden kişiye hareket ve yeme alışkanlıkları sebebiyle farklılık gösterebilir fakat bu sahip olduğumuz enerjiyi günün belli bir saati ve belli bir işine tamamen odaklarsak, geriye kalan vakti, yorgun ve işlevsiz geçiririz. Yani önemli olan sahip olduğumuz enerjiyi önem sırası ve günlük uyanık harcadığımız vakte yayabilmek.

Biliyorum bu günün en az 8 saati çalışıyorken çok zor, inanın benim 6 aylık işsiz sürecimde de zordu. Bu tamamen plansızlık kaynaklı. Evden çıkmadığım, hiç bir iş başarmadan bütün gün yatıp yuvarlandığım günde dahi, yorgunluktan bitip, şikayet edebiliyordum. Ve gün sonunda sonunu getirmediğim bütün işlerim için vicdan yapıyor, biriktiriyordum.

Peki ya ben bunu nasıl aştım?

Haftamı planlamaya başlayarak! Kendime bir defter ve hoşuma gidecek bir kalem alarak, bu kadar küçük bir adımla, dağ gibi odaklanma sorunumu çözdüm. Pazar günleri oturup, haftalık olarak, “yapmam gerekenler”, “zaman bulursam halledeceğim işler” ve “vakit harcamamam gereken şeyler” kategorileri şeklinde yarım saat boyunca yazıyorum. Vakit harcamamam gereken şeylerin başında saatlerce Youtube ve Instagram’a vakit ayırmamam gerektiği, hep baş madde! Çok uyguluyor muyum? Elimden geldiğince..

Bu haftalık listenin içerisinde halletmem gereken kağıt işlerinden, yapmam gereken alışveriş listesine kadar her şey var. Bu listenin sağlıklı beslenmeme de katkısı büyük. Çünkü evde ne olduğunu bilmeme olanak sağlıyor. Ama en önemlisi, hafta sonunda yapmadığım işler bana vicdan yaptırdığı için, beni daha odaklı ve programlı olmaya itiyor belli bir zaman sonra.

Sosyal medya kullanımını yarıya indirmek!

Ne yazık ki, ben de gün içerisinde bazen saatlerimi sosyal medya üzerinden diğer insanların hayatlarını inceleyerek geçirebiliyordum. Başkalarının hayatlarını izlerken kendiminkini kaçırdığımı anlamam uzun zaman aldı. Gün içerisinde sahip olduğunuz vakit ve enerjiyi harcaması yanı sıra, sosyal medyanın “duygu durum kontrolü” en tehlikeli olan özelliği. Bir çok zaman gün içerisindeki motivasyonunuzu yapmanız gereken şeylerden alıp, bambaşka bir ruh haliyle, işlevselliğinizi sıfırlayabiliyor.

Bu sebeple sosyal medya hesaplarınızı, gün de bir iki kere, sevdiğiniz şeyleri ya da insanları takip etmek, duygularınızı ya da anılarınızı paylaşmak üzere kullanın. Ötesi; zaman, enerji ve duygularınızdan yiyor.

Hayır demeyi öğrenin! İnsanlara ve kendinize…

Bu en önemli etkenlerden biri olabilir.. Biliyorum arkadaşlarınız ya da sevdiğiniz insanla vakit geçirmek çoğu zaman kolayca yapılacaklar listesinin başına oturabiliyor. Fakat bazen kendimize vakit ayırmanızın uzun vadede önemini unutuyoruz. “Nasıl olsa daha pazartesi… salı… çarşamba…” derken hayır demediğimiz her şey asıl rahatlamamız gereken hafta sonuna sarkıyor ve tahmin edin ne oluyor? Çoğu zaman tamamlanmıyor. Bu sebeple hayır demeyi öğrenmeli, sorumluluklarımızı yerine vakitlice getirdiğimizde, geriye kalan vaktin iki kat tatlı olduğunu hatırlamamız gerek!

Hiç bir plana eksiksiz uymak zorunda değilsiniz. Yeter ki kendinize önem sırasına göre düzenlediğiniz sorumluluklarınızı halletme hazzını yaşatın. Hem de güne yaydığınız enerjiniz hiç düşmemiş olsun. Umarım biraz olsun motivasyon olabilmişimdir. Şimdi doğru deftere, kaleme!