En yakın arkadaşımın vize alamaması durumuyla suya düşen Interrail planlarımız 2015 yaz tatili seçeneklerimizi oldukça azaltmıştı. Biz de bir şekilde Avrupa sularına girmenin yollarını bulduk; güzel komşumuz Yunan adalarının kapıda vize fırsatı! Ama önce bizi kısa bir Marmaris tatili bekliyodu.

Bir çoğunuz haberdarsınızdır diye tahmin ediyorum yinede küçük bir özet geçeyim. Normal vize işlemlerindeki gibi katı bir politikaları yok. Anlaşmalı oldukları turizm firmalarına fotoğraf vize bedeli ve banka hesap dökümünüzü veriyorsunuz, bikaç gün içinde vizeniz hazır. Fakat feribot bileti vize işlemleri harç bedeli derken fiyat 120 euroyu buldu haberiniz olsun.

Önce Bodrum’dan Kos adasına geçmeyi düşündük fakat Bodrum’u daha önce görmüş olduğumuz için Marmaris’ten Rhodes(Rodos) adasına geçmek daha makul geldi. Yunan sularına geçmeden önce 2 gün de Marmaris’te keyif yapmaya karar verdik:)

1.GÜN

İNANILMAZ BİR SICAK!

Marmaris’e adım attığım an hissettiğim şey nefes alamamaktı. Daha önce hiçbir yerde böyle bi sıcaklık ve nemle karşılaşmadım. Tarihin 1 Ağustos olması da bir ayrı etkiliydi tabi.

Booking’den ayarladığımız konum olarak gayet makul ama konfor ve performans olarak aynı şeyi söyleyemeyeceğim Seren Sari Otel’e gittik. Odaya girdiğimizde bizi karıncalar karşıladı yatağın etrafında falan geziyolardı gerçekten “neyse uyumadan uyumaya giricez” diyerek kendimizi tenkil ettik.

Hemen giydik bikinileri önce öğlen yemeği yiyip sonra meşhur içmeler plajına nasıl gidebileceğimizi sorduk. Otelimizin önünden bindiğimiz minibüsle 5 dakika sonra içmeler plajına vardık. Vasat otelin en iyi özelliği içmeler plajına ulaşım kolaylığıydı sanırım.

İçmeler plajı beklentilerimizin de üzerindeydi. Kalabalık ama rahatsız edici derecede değil. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Deniz oldukça temizdi. Ve yan yana oldukça uygun fiyata şezlong kiralayabileceğiniz yerler var. Biz en boş gördüğümüz yere oturduk ve şezlonga kişi başı sadece 15 tl ödedik. Oldukçada iyi bi beach’di.

Akşama doğru otele dönüp hazırlandıktan sonra akşam yemeği için dışarı çıktık. Dışarıda yemek yemek Bodrum’a göre oldukça uygun kalıyor. Marmaris genel olarak Bodrum’a göre oldukça uygundu.

Burda utanarak anlatmam gereken bir bölüm var. Henüz 23 yaşındayız fakat biraz kestirip gece dışarı çıkma planlarımız, uyuyakalıp geceyi uyuyayarak geçirmemizle son buldu. İki gecemizin biri uyuyarak geçti:)

 

2.GÜN

İçmelerden vazgeçmedik

Datça’ya geçmeyi düşünmüştük ama önceki gün İçmeler’de o kadar rahat o kadar huzurlu bi plaj günü geçirmiştik ki, boşverip tekrar atladık minibüse.

Aynı yere gidip akşama kadar müzik, deniz, kum, güneş oldukça güzel bi gün geçirdik. Önceki gün geceyi heba etmiş olmanın verdiği üzüntüyle, yoğun bi akşam hazırlığı için odamıza döndük:)

En yakın arkadaşıma önerilen “Club Arena” diye bir mekana gittik. Marmarisin en meşhur mekanıymış. Ünlü isimlerin performansa çıktığı bi club olduğunu öğrendik. haftasonu belli bi saatten sonra köpük partisi olduğunu duyuralım öncelikle, biz buna baya mutlu olmuştuk. İçkiler Bodrum kluplerinin fiyatlarıyla karşılaştırınca bedava gibiydi diyebilirim.

Barlar sokağı küçük de değil çok büyük de. Ama her tarza uygun mekan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Gecenizi hangi müzik tarzıyla geçirmek istiyosanız hepsine uygun farklı mekanlar var.

Ertesi sabah 7de kalkıp Marmaris marinaya gittik. Yunan adalarındaki geçireceğimiz 5 günümüz buradan bineceğimiz feribotla başlayacaktı.

Marmaris özellikle içmeler plajı ve bol seçenekli gece eğlencesi menüsüyle tercih edilmeye değer. Yeterki otel tercihinizi çok iyi yapın. Önümüzdeki yazıda size bayıldığımız Rodos’tan bahsetmek için sabırsızlanıyorum! Bol gezmeler:)

                                                                                                    Ebru Tan