Kendimizi bildik bileli, süt ve süt ürünlerinin yararları hakkında masallar dinleriz. Hem de bu dünyada en çok güvendiğimiz annemiz tarafından bile. “Sütünü bitir kemiklerin güçlensin” “O peynir bitecek, şifa olsun anneme” cümlelerini kurarken, çocuklarını aslında zararlı bir maddeye alıştırdığını bilmeyen annelerimiz, suç sizin değil.

Süt ve süt ürünlerinin insan sağlığı üzerinde yararı olmaması yanı sıra, ciddi zararları bulunuyor. Fakat reklamın ve maddi çıkarların varolduğu dünyamızda, bu ürünlerin sözde yararları, ciddi şekilde pazarlanıyor ve zararlarını kimse konuşamıyor. Konuşanlara deli gözüyle bakılıyor. Peki ya benim gibi bir “her öğün yoğurt delisi” bu zararlı alışkanlığı bırakmaya neden karar verdi. Süt ve süt ürünlerinin gerçek yüzü neydi?

İçerisindeki kimyasallar: Sütün alındığı ineğe verilen antibiyotikler, sentetik koruyucular, “irin” olarak adlandırılan beyaz kan hücreleri, veteriner ilaçları vb bir çok madde bulunuyor. Hamileyken içtiğiniz süt çocuğunuza şifa değil, hastalık oluyor kısacası.

Bağımlılık yapıcı: Sütün içerisinde bulunan protein “Kazein” bağımlılığa sebep oluyor. Özellikle sütten elde ettiğimiz peynirin, beynimize verdiği “hoşnutluk hissi” sizi fizyolojik olarak peyniri yedikçe daha fazla istemeye itiyor. Vücudunuz bu besine ve tatminlik duygusuna bağımlı hale geliyor.

KAZEIN BIR KANSEROJEN: Sütün içerisinde bulunan bu protein kanser hücresi oluşumuna sebep olmaktadır. Bunu sigara içmekle aynı kategoride kanser riski taşıyan kırmızı et ve tavuk için de hissetmiştim. Sağlıklı olduğuna inanarak tükettiğiniz peynirin içindeki protein vücudunuzda kanser hücresi sebebi olabilir, ne yazik ki evet.

Damar tıkanıklığına sebep olabiliyor: İçerisindeki doymuş yağ oranı ve kolesterol sebebiyle damar tıkanıklığına ve böylece kalp hastalıklarına sebebiyet verebiliyor.

Bu ve bunlar gibi bir çok sebebi araştırıp öğrendiğimden beri, hayvansal hiç bir süt ve süt ürünü kullanmıyorum. Eğer gerçekten süt tüketmem gerekiyor ise bunu badem sütü ya da hindistan cevizi sütü ile karşılıyorum. Süt ve peynire çocukluğumda bile düşkün olmadım, tek sorunu yoğurtta yaşadım fakat kendimi sevdiğim için kullanımı kestim.

Hayatımızın başlarında başlayan bu bağımlılığı bırakmanın kolay olmadığını, bütün bunlara inanmamayı seçtiğinizi biliyor ve anlıyorum. Ama biraz olsun araştırır ve düşünürseniz, göz göre göre kendinize zarar vermeyi seçmeyeceğinizi düşünmek istiyorum. Her yiyeceğin, ihtiyaç duyulan her vitamin, mineral ve besin takviyesinin topraktan bir karşılığı olduğunu biliyor ve denemenizi öneriyorum.

Önce sigarayı bırakmış bir tiryaki, sonra hayvansal gıdaları tüketmeyi bırakmış bir et obur olarak; Yapabilirsiniz! diyorum.